İsrail dünyanın en yapay ve torpilli devletidir. 1. ve 2. Dünya Savaşlarında İngiltere ve Amerika yanında olan Yahudiler bu devletlerin içinde önemli mevkileri kullanarak yıllardır hayalini kurdukları Kudüs merkezli devleti hayata geçirmeyi hedeflemişlerdir. Allah'ın kelamı Kuran Kudüs'ün İsrailoğullarına haram kılındığını ve buradan sürgün edildiklerini yazar. Ancak Allah'ın emirlerine ve gönderdiği peygamberlerine sayısız itaatsizlikte bulunan bu melun millet her fırsatta hayali kurulan İsrail devletini hayata geçirmek için fırsat kollamıştır.
Biz İsrailoğulları'na Tevrat'ta şu hükmü verdik: "Muhakkak siz, yeryüzünde iki defa fesat çıkaracaksınız ve muhakkak büyük bir yükselişle yükseleceksiniz."Einstein tarafından atomun icadı ve 2. Dünya Savaşında ABD-İngiltere blokunun güçlenmesine hatta savaşı kazanmalarına sebep olmuştur. Bu önemli buluşun mimarı Einstein Yahudi bir devletinin kuruluşunda yardım edilmesi şartıyla ABD'ye gizli atom bombası formülünü vermiştir. Bu tarihten itibaren Kudüs yani Filistin bölgesi merkezli bir İsrail devletinin kurulması oldukça hızlı ve kolay bir hal almıştır.
1848 yılında İngilizler Filistin'de bulunan konsoloslarını bir genelge ile Yahudilere devrettiğini duyurmuştur. Ancak bu yeterli değildir. Kudüs'te kalıcı bir devletin kurulabilmesi için tarımsal faaliyet adı altında bir dizi arazinin satın alınması gerekmektedir. Tarımsal faaliyet amaçlı satın alınan araziler Rusya ve İngiltere'den göç ettirilen tarımla uğraşan Yahudilerce kullanılmaya başlanır. Tüm dünyaya dağılan Yahudiler bu yeni topraklara göç etmeye ikna edilmeye başlanır ve 2. Dünya Savaşında Nazi Almanya'sının Yahudi katliamına girişmesi sonucu Filistin'e göç eden Yahudi sayısında patlama yaşanır.
Tavsiye Makale: 3. Dünya Savaşı ve Büyük İsrail Projesi! >>>
Tavsiye Makale: İsrail Filistin'den Ne İstiyor? >>>
Bu göçü engellemek isteyen Filistin müftüsü Nazi Almanya'sı ile işbirliği yapmış olmasına rağmen 2. Dünya Savaşı sonrası bu devletin yenilmesi ile çabalar sonuçsuz kalır. Galip devlet İngiltere ve ABD bu durumu fırsat bilen Yahudilere müsamaha göstererek Filistin'e iyice yerleşmelerine göz yumar ve ilk terör eylemleri ile Filistin'de İsrail devletinin adımları atılmaya başlanır. Filistin'e yerleşen Yahudiler'in sorun çıkartması Birleşmiş Milletler'e taşınır ve burada ülkenin Yahudi ve Arap milletleri arasında ikiye bölünmesi kararı alınır. Bu kararı Araplar reddeder ve buna karşılık Yahudilere Filistin'de milletlerarası bir bölge tahsis edilir. Bu durum da Arapları tatmin etmeyince ilk büyük Yahudi - Arap savaşı patlak verir.
Tüm bu gelişmelerden sonra İsrail devleti kuruluşunu ilan eder. Buna Mısır, Ürdün, Suriye, Lübnan ve Irak devletleri saldırıya geçerek karşılık verir. 7 gün savaşları adı verilen Yahudi-Arap savaşları patlak verir. İlk etapta Arapların ilerleyişine göz yuman Yahudiler dünyaya yeni bir katliam yaşanıyor imajı verir. Tüm dünya medyası bu savaşı adeta Yahudilere yönelik yeni bir soykırım gibi gösterir. Oysa ki bu savaştan önce çeşitli terör örgütleri kurarak bölgede kan döken ilk Yahudiler olmuştur.
Savaşın ilk 3 gününde Arap devletlerinin ilerleyişine göz yuman Yahudiler 4. günden itibaren atağa geçerek 5 devleti birden bozguna uğratmıştır. İlk 3 gün mağduriyet politikası izlendiği için bu savaşı kazanan İsrail adeta dünyada zafer kazanmış bir mazlum millet gibi kabul görmüştür. 7 gün süren bu savaşlardan sonra Taraflar (Irak hariç) ayrı ayrı anlaşmalar imzalayarak bugünkü İsrail devleti sınırları çizilmiştir. Anlaşmalara göre Gazze bölgesi Mısır yönetimine, Kudüsün bir kısmı ve Batı Şeria Ürdün'e bırakılmıştır. Eski Filistin sınırlarının geriye kalan tüm bölgeleri İsrail adındaki yeni devletin sınırları kabul edilmiştir.